Otizmde Dil ve Konuşma

Otizm genellikle yaşamın ilk iki yılında ortaya çıkan, sosyal ve iletişim becerilerini önemli ölçüde etkileyen bir bozukluktur. Otizm yaşam boyu süren gelişimsel bir bozukluk olup, bir bireyin etkileşimini ve etrafındaki insanlarla ilişkilerini, iletişimini etkiler.

Otizmin başlıca özellikleri, bilişsel gelişimde gerilik, yineleyici-sınırlayıcı olan ilgi ve davranışlar, sosyal ve iletişim alanında yetersizlik olarak tanımlanabilir.

Sosyal etkileşim ve iletişim alanları otizmde en çok etkilenen alanlardır. Dil edinim sürecinde gecikme görülür kimi zaman da dil becerileri sonradan kaybolabilmektedir. İletişim başlatma ve sürdürmede güçlük, tekrarlayıcı konuşmalar (ekolali), sözcük hazinesinde sınırlılık, bir konuya aşırı odaklanma, bağlama uygun olmayan konuşmalar, anlamsız tekrarlı sesler, çığlık atma, ağlama gibi problem davranışlar, konuşmanın semantik ( dilin anlamı) ve pragmatik ( dilin bağlamına uygun şekilde kullanımı) alanlarında güçlükler görülür.

Otizmde kesin bir tedavi yoktur. Günümüzde en temel tedavi eğitimdir. Çocuk psikiyatrı ve/veya çocuk nöroloğu, özel eğitim uzmanı, konuşma terapistinin ekip çalışması halinde olmaları ve ailelerin eğitim sürecine katılım ve destekleri çok önemlidir.

Erken müdahale ile belirtilerin sıklığı ve şiddetinde olumlu değişimler görülür.

Otizmde dil ve konuşma terapisi uygulamalarının önemi büyüktür. Terapi sürecinde otizmli çocuğun dil ve konuşma becerilerinin kazandırılması, iletişim becerilerinin genişletilmesi ve becerilerin günlük hayata genellenmesine yönelik etkinlikler gerçekleştirilir. Bunun yanı sıra oral motor becerilerin desteklenmesi, artikülasyon problemleri varsa artikülasyon terapisini gerektirir. Dilin semantik ve pragmatik alanlarına ilişkin çalışmalar çocuğun sosyal iletişimini destekleyici rol içerir.